
Bunun hakkında yazmamak olmaz.
Öncelikle Süleyman Seba gibi bir insanı hatırladıkça Demirören gözümden her geçen gün daha fazla düşüyor. Öyle bir ülkeyiz ki basit bir futbolcu için kulüp başkanları terbiyesizliğin sınırlarını aşabiliyorlar. Hem milletin arkasından iş çevir, hem sağa sola çat, olayların sonunda da futbolcuyu kaptır. Yönetim derslerinde konu olur.
Aslında kendisine çok da pek yüklenmek istemiyorum. Bu olayda Kayserispor yönetimi hariç herkes kişisel değerini ayaklar altına aldı. Beşiktaş taraftarı, Fenerbahçe taraftarı, Aziz Yıldırım, Mehmet Topuz vs. vs. vs.
Bir kaç sene önce Kayserisporluyum demiş olan Topuz'dan başlıyayım. Bir süre önce Fatih Gökşen'i arayıp ben Galatasaraylıyım dediği konuşuldu. Bir anda Beşiktaşlı oldu. Sonra onlar fotomontajdı dedi. Şunu kabul edelim. Beşiktaş; Fenerbahçe kadar büyük bir kulüp değil. Bir futbolcu neden böyle bir durumda Beşiktaşı seçer? Cevabı basit: Şampiyonlar Ligi. Ama evdeki hesabı çarşıya uymadı. Aziz yıldırım bir gece yarısı çekti aldı kendisini.
Evet Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım özel uçağına binip bir futbolcunun ayağına gitti ve kendisini aldı geldi. Bahsedilen futbolcu Mehmet Topuz. Koca Başkansın sen. Ne yapıyorsun? Zaten Aziz Yıldırım'ın nasıl bir futbol insanı olduğunu biliyorduk fakat bu kadar nasıl alçalabilirsin? Kulübüne bunu nasıl yaparsın? Sanırım kendisi de hırslandı bu konuda. Ne yaptığını bilmez hale geldi.
Taraftarlar cephesinde durum içler acısı. Ben beşiktaşlıyım, 50 milyon alsam fenere gitmem diyen adamı fenerbahçe taraftarı hava alanında alkışlarla karşıladı. Beşiktaş taraftarı da çamur atma çalışmalarına başladı. Sanki 1-2 gün önce sevinç çığlıkları atan onlar değilmiş gibi.
Neresinden tutsak elde kalan bir konu. Mehmet Topuz'un bundan sonra neler yapacağı merak konusu. Bu futbolcuya 5 milyon euro bonservis bedeli verilmesi de apayrı bir meseledir kanımca.