
Rijkaard geldiğinden beri hep sistem konuştuk. Her şey çok değişecekti, takım sistem takımı olucaktı vs. vs... Fakat dün oynanan Sivasspor maçına kadar Rijkaard'ın uyguladığı 4-2-3-1 taktiğinin geçen sene Skibbe'in uyguladığı taktikten pek farkı yoktu. Lincoln gitti yerine Arda-Elano geldi. Sağ kanatta hem Arda, hem Kewell sırıtıyordu, Keita geldi. Kewell temelli sola yerleşti. Rijkaard sağa ve sola Aydın ile Serdar'ı denemeye başladı vs. Defans problemleri vardı ve hala devam ediyor.
Fakat dün oynanan karşılaşmada Galatasaray klasik 4-3-3 benzeri bir dizilişle oynadı ki defansif ve ofansif anlamda Galatasaray için en yararlısı bu gözüküyor. Eğer hiç geriye dönmeyen 3-4 oyuncunuz varsa, orta sahada dinamo gibi ileri geri yapan 2-3 oyuncu şart. Orta saha için Barış Ayhan'dan daha iyi bir seçim. Fiziki açıdan çok daha güçlü. Ayhan 60. dakikalardan sonra tükeniyor. Pas isabeti düşüyor ve defansa katkısı sıfıra iniyor. Barış- Mustafa-Mehmet, Barış-Linderoth-Mustafa, Mustafa-Linderoth-Mehmet seçimlerinin hepsinin oluru var. İleri uçta oynayacak Arda, Keita, Kewell, Baros, Nonda ve Aydın'dan oluşacak bir üçlü bir şekilde gol atmayı becerebilecek yetenekli futbolcular. Ayrıca Baros ve Nonda da ceza yayının gerisine gelip top alabilen forvet oyuncuları. Bu da Galatasaray'ın bir diğer artısı.
Sivasspor'un güçsüzlüğü bir yana dün Galatasaray'ın en güçlü bölgesi orta saha gibiydi. Eğer böyle oynamaya devam ederlerse de bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. Kalli-Cevat Güler döneminde şampiyonluğu getiren en büyük olgu olan savaşan, koşan orta saha bu şekilde döneceğe benziyor.
Olur bu Galatasaray, böyle giderse.